|
||
Kolektif suçluluk ve utanç | ||
Sosyal gruplar arasındaki çatışma, yaşadığımız dünyada en uç noktaya varabilecek şiddeti ortaya çıkarabilir. Bu tip çatışmalarda bireyler ve gruplar karşıt grubun üyelerine karşı zarar veren eylemlerde bulunabilirler. Bu eylemler, normalde yasa dışı sayılabilecekken, bu çatışma ortamında meşru görülebilir. Örneğin, bir kişiyi öldürmek çok ciddi bir ahlak ihlali ve yasa dışı bir eylemken, savaş durumlarda düşman birliklerinden birini öldürmek meşru görülür. | ||
Bilim ve Teknoloji Haberi | ||
![]() |
||
Grubun eylemleri, o gruba dahil olan bireylerin bağlı olduğu ahlaki ilkeleri ihlal ettiğinde, grup üyeleri kolektif suçluluk ve kolektif utanç gibi grup-temelli ahlak duyguları yaşar. Utanç ve suçluluk, birinin kendisinin veya üyesi olduğu grubun norm ihlali yaptığını fark etmesinin ardından ortaya çıkan benlik bilinci temelli duygulardır. Suçluluk ve utanç birbiriyle yüksek oranda ilişkili duygulardır ancak farklı dinamikleri vardır. Suçluluk, belirli bir davranışın sorumluluğunu kabullenme ile ilişkilidir. Buna karşılık utanç, eylemi gerçekleştiren için meydana gelebilecek sonuçlarına odaklanır. Kolektif utanç duygusunda ise odak noktası birey değil, grubun itibarıdır. Grup-temelli ahlak duyguları ortaya çıktığında, çeşitli telafi edici davranışlarda bulunmayı kolaylaştırır. Telafi edici davranışlar da hissedilen grup-temelli ahlaki duyguları azaltır. Ancak, araştırmalar bireylerin telafi edici davranışlarda bulunmadan da grup-temelli ahlaki duygulardan kaçınmalarını sağlayan başka pek çok yol olduğunu göstermiştir. Örneğin, kendi gruplarının zarar verici eylemlerini meşru gören pek çok tutum geliştirebilirler, ortaya çıkan sonuçlarda kendi gruplarının sorumluluğunu inkar edebilirler ya da kendi gruplarının eylemlerini değerlendirirken normalde savundukları etik ilkeleri değiştirebilirler. Tüm bunların hepsi ahlaki kopuş (moral disengagement) mekanizmaları olarak sınıflandırılır ve ortak özellikleri grup üyelerinin dış grup üyelerine karşı yürüttükleri zarar verici eylemlerine devam etmelerine izin vermesi ya da geçmiş eylemlerin olumsuz sonuçlarıyla herhangi bir olumsuz duygu hmeden yaşamalarına olanak sağlamasıdır. Ahlaki kopuş mekanizmalarının, grup temelli ahlaki duygulardan kaçınmaya yarayan bir çeşit duygu düzenleme olduğu iddia edilebilir. Özellikle bilişsel değişim yaratarak duygu düzenlemede bireyler içinde bulundukları durumun anlamını yeniden değerlendirerek bu durumun yarattığı duygunun şiddetini değiştirirler. Bireyler grup-temelli duygularını azaltmak için de grubun zarar verici davranışlarını tekrar değerlendirerek olumsuz duygularını düzenleyebilirler (azaltabilirler).
İlk çalışmaya Maryland Üniversitesi'nden 139 lisans öğrencisi katılmıştır. Araştırmanın başında katılımcıların kendilerini ne kadar Amerikalı olarak tanımladıkları , "Amerikalı olduğum için iyi hissediyorum" gibi ifadeler üzerinden ölçülmüştür. Daha sonra katılımcılar rastgele iki gruba ayrılmıştır. İlk gruptaki katılımcılardan bir gazete haberi okurlarken 9 basamaklı bir sayıyı akıllarında tutmaları istenirken (zihinsel meşguliyet koşulu), diğer gruba ise sadece gazete haberi okutturulmuştur. Okutturulan gazete haberi Guantanamo Körfezi tesislerinde tutuklu terör zanlılarına, Birleşik Devletler askerlerince uygulanan işkenceye varan sorgulama yöntemleri ile bilgi içermektedir. Bu sorgulama yöntemleri arasında uyumalarına izin vermeme, düşük sıcaklıklarda tutma ve yüksek gürültüye maruz bırakma gibi yöntemler yer almaktadır. Bu haber katılımcılara CNN'in internet sitesinde yer alan gerçek bir haber olarak sunulmuş, ancak deney için tasarlanmış bir yazıdır. Haberin okutturulmasından sonra katılımcılarda oluşan kolektif suçluluk duygusu "Guantanamo Körfezi'ndeki tutuklulara yapılan kötü muameleden dolayı kendimi suçlu hissediyorum" tarzı ifadelere ne derece katıldıkları sorularak ölçülmüştür.
İkinci çalışma yine Amerikalı üniversite öğrencileri ile yapılmış, araştırmaya 150 kişi katılmıştır. Bu çalışmada katılımcıların grup aidiyetleri yerine politik yönelimleri ölçülmüştür. Benzer şekilde, kendilerini muhafazakar olarak tanımlayanlar, kendilerini liberal olarak tanımlayanlara göre daha az kolektif suçluluk hmişlerdir. Ancak, yine bilişsel meşguliyet verilen katılımcılarda muhafazakar ve liberal grup arasında anlamlı bir fark çıkmamıştır. Ahlak Temelleri Kuramından (Moral Foundation Theory) hareketle, muhafazakarların diğer grubun üyelerine zarar vermeme ile kendi gruplarına bağlılığı aynı derecede ahlaki bulmaları, buna karşılık liberallerin başkasına zarar vermemeyi grup bağlılığının üzerinde tuttukları söylenebilir. Bu çalışmada da muhafazakarlar "Eğer Amerika'nın korunmasına yardımı olacaksa, sert sorgulama teknikleri kabul edilebilir" ve "Hükümet Amerikalıları korumalıdır, tutukluların zarar görme pahasına olsa bile" maddelerini daha çok onaylamışlar, "Hiç bir koşulda tutuklulara yapılan sert sorulama yöntemleri kabul edilmez" maddesine daha az katılmışlardır. Üçüncü çalışmada, aynı hipotezler İsrail - Filistin çatışması bağlamında test edilmiştir. Çalışmaya İsrailli Yahudi 143 üniversite öğrencisi katılmıştır. Öğrencilerin İsrailli sosyal kimlikleri ölçülmüş (Örnek madde: "İsrailli olmak kimliğimin önemli bir parçasıdır"); daha sonra öğrenciler seçkisiz olarak düşük (3 basamaklı) ve yüksek (9 basamaklı) zihinsel meşguliyet gerektiren gruplara atanmışlardır.
Önceki çalışmalarla benzer olarak, dördüncü çalışma da zihinsel meşguliyet altında okunan gazete haberinin sosyal kimlik ve kolektif suçluluk arasında negatif ilişkiyi ortadan kaldırdığı bulunmuştur. Benzer örüntü kolektif utanç için de geçerlidir. Bununla birlikte, gazete haberinden önce İtalyan kimliğini öne çıkaran yazı okumak, bilişsel meşguliyetin engellediği kolektif suçluluk ve utanç duygularının daha az hmeyi ortadan kaldırmıştır. Yani, eğer bireyler dahil oldukları grubun yaptığı ahlaki ihlal haberinden önce, sosyal kimliklerini ön plana çıkaran uyaranlara maruz kalırsa, zihinsel kapasiteleri duygu düzenleme için kullanamayacak bile olsalar, yine de kolektif suçluluk ve utanç duygularını daha az yaşıyorlar. Özetle, dört çalışmanın sonuçları şunu göstermektedir:
Önceki araştırmalar kolektif ahlak duygularının (kolektif suçluluk ve kolektif utanç) dış grupla olan ilişkileri düzeltmek ve verilen zararı telafi etmek için adım atmaya motive ettiğini göstermiştir. Buna karşılık, bu duyguların yokluğu dış gruba yönelen zarar verici davranışların devam etmesini sağlayarak gruplar arası düşmanlığın sürmesine yol açar. Bu araştırmanın sonuçları, grup aidiyetinin ve muhafazakar politik yönelimin bu duyguları azaltmada birincil motivasyon kaynakları olduğunu göstermektedir. Ortaya çıkan suçluluk ve utanç duygusunu azaltmak için kullanılan bilişsel stratejiler (durumu tekrar değerlendirmek, davranışı mantığa bürümek gibi) bilişsel enerji kullanmayı gerektirir. Sosyal kimliği vurgulayan ipuçları duygu düzenlemede kullanılan bilişsel enerjiyi telafi etmeye yardımcı olur. Sosyal kimlikle ilgili ipuçları araştırmada laboratuvar ortamında sunulmuştur, ancak normal yaşam içerisinde bu ipuçlarını sosyal ilişkilerimizden alırız, ve genellikle ortaya çıkan ahlaki çelişkilerimizle paylaşılan inanç sistemleri ile başa çıkarız. Paylaşılan inanç sistemleri, mağdur olan tarafın içinde bulunduğu durumu hak ettiği ile ilgili meşrulaştırmalar içerir.
Kaynak: EVRİM AĞACI |
||
|
||
Etiketler: Kolektif, suçluluk, ve, utanç, |
|